24 Mayıs 2010 Pazartesi

Lost Dediğin Çift Kaşarlı Olur


Sabah 07.00’da Lost dizi finali vardı. 06.55’e kurdum saati, kalktım ama saat 03.00’da yattığım için kalkmak zor geldi… saat 22.00’de izleyeceğim (aynı cümlede ne çok saat kullandık).

Sabahtan beri ekşi sözlük ve benzeri ortamlarda bir ton şey yazılmış tabi, açmamak için kendimi zor tutuyorum ama genel şeyler “Ya çok kötü olmuş, iğrenç olmuş, Allah sizin belanızı versin” minvalinde.

Şimdi benim Lost ile tanışma hikayemi ve neden insanların böyle dediğini anlatacağım.

5 sene önce, İzmir’de ikamet etmekteyim bir sene için… Balkır var bizim yar yanağından gayrı her şeyi paylaşırız (iş hiç o raddeye gelmemişti). Geldi bir gün eve elinde 5 tane DVD, “Hacım al bunu izle, Lost” dedi. “Bu ne Balkır?”, “Lost bu. Dizi, çok güzel dizi” dedi. “Allah Allah balkır, bir dizi ne kadar güzel olabilir? Neyle ilgili bari?” diye sordum, “Abi izle çok güzel” dedi.

Peki ısrarlara dayanamadık aldık Doruk’la. Ya parantez içinde belirteyim, hakikaten öyle dizi izleyeceğim diye yanıp tutuşmuyorum ama oturduk izledik ilk bölümü… İlk tepkimiz “Hımm ilginç, birer bira daha getir, bir bölüm daha izleyelim.” Oldu. Bir bölüm daha izledik, birer bira daha içtik, bir bölüm daha bir bölüm daha derken sabah kuşlar cıvıldarken yattık uyuduk. Uykumuzda Doruk Sawyer’ı görmüş, ben de Sayid’i gördüm… Freud’a selamlar…

Ertesi gün uyandığımızda hemen Balkır’a koşturduk ki, bize vermediği ikinci sezonu alalım ve devam edelim. Aynen öyle oldu, bira alacak paramız da kalmadığı için Pagos, gazoz ikilisi ile 2 sezonu bitirdik (bu esnada o zamanlar bizim başlıca içeceğimiz haline gelen Pagos-Gazoz ikilisini de anmış bulunmaktayım)

Bittiğinde birbirimizin yüzüne bakıp, “Eee birader, bu ne zaman başlayacak bir daha?” demeye başlamıştık bile. O zamanlar delicesine LOST Teorileri hazırlanmış haberimiz yok, girip internete hepsini okuyup anlamaya, kendimize özgü teoriler üretmeye çalışıyorduk.

Ondan sonra diziyi haftalık takip etmeye başladık tabi. Bakın şöyle söyleyeyim, bir ara Küba’ya gitmiştik, orada arada LOST muhabbeti dönmüştü, o kadar diyeyim ben size. Ulan sığır adam, Küba’dasın, hayvan herif, LOST ile Jack ile ne işin olur…

Biz diziyi haftalık izlemeye başladığımızda yavaş yavaş şöyle konuşulmaya başlandı internette özellikle:

Abi Lost’un eski tadı kalmadı

Senaristler ne yapacağını bilmiyorlar bence

Fazla uzattılar…

Yalan söylemeye gerek yok, biz de bu minvalde konuşuyorduk. “Aslında dizi 3 sezon olarak hazırlanmış ama çok tutunca ABC yetkilileri diziyi 6 sezona çıkarmışlar, onun için uzattılar, kopukluklar da oldu tabi.”

Oldu paşam… her şeyin iyisini sen biliyorsun ya, adamlar “Keşke Borga’yı alsaydık diziyi toparlardı, hatta ABC yetkilileri ile görüşüp tavrını sergiler, diziyi 3 sezonda bırakırdı” diyorlar ya. Tabi bana kalsa diziyi ATV’ye aldırıp vizyonun içine ederdim ama neyse…

İşin aslı sonradan kafama dank etti. DANK!!! (Dizinin sonundaki o ses gibi)

Ya biz alıp diziyi 50 bölüm arka arkaya, gözlerimizi belerte belerte izlemişiz. Hugo birini görüyor, çat bölüm bitiyor, “Ulan Ulan kim acaba” nidalarıyla atlıyoruz bilgisayara hemen açıp öğreniyoruz. John Locke Boone’u alıp ormana gidiyor, çat bölüm bitiyor, “Eyvah John Locke ile Boone halvet olacaklar.” diyor çat açıyoruz yeni bölümü… Mutlu mesut izliyoruz tabi ki diziyi. Sonra elimizdeki stoklar bitince “Eee şimdi ne olacak acaba?” nidalarıyla bir sonraki haftayı ya da bir sonraki sezonu bekliyoruz haftalarca aylarca…

Bu durum beklentilerin artmasına da sebep oluyor.

Sawyer nöbet geçiriyor orada, çat bölüm bitiyor, başlıyor komplo teorileri. “Hacı, kafesteyken bu Sawyer üzerinde deney yapmışlar kesin, onun yan etkileri” diyor biri bir blogta “Yok yok” diyor beriki, “Sawyer ve Jacob aynı bedende birleşti, bak Kabala mistisizmi ne diyor konuyla ilgili” diye Kabala’yı işin içine dahil ediyor öbürü, Nevizade’de içiyorsunuz “Sawyer hamile” diyor arka masadan biri, biranın da etkisiyle, açıyorsunuz ekşi sözlüğü biri “spoiler” yazmış “s4x12’de 32.45’e dikkat, Sawyer’ı sinek sokuyor, o sinek Charles Widmore’un adamı” diyor. Bir hafta bekliyorsunuz, indiriyorsunuz yeni bölümü, bir bakıyorsunuz Sawyer’a ayran içiriyorlar Sawyer kalkıyor ayağa, tansiyonu düşmüş yavrumun.

O zaman ne oluyor… “vay efendim senaristler mal oluyor” değil mi? “Yaratıcılıktan inanılmaz uzak” oluyorlar değil mi? “İğrenç bir dizi, ben bıraktım” diyorsun değil mi Nevizade’de, arka masadaki karıya yalaklanmak için?

Yaklaşır mısın arkadaşım… Bir bana söylesene Allah adı verdim bir söyle, sen eskiden neden seviyordun bu diziyi… arka arkaya izliyordun da ondan eşek sıpası… Kızdırma beni.

Aynı Sawyer sen arka arkaya izlerken düşse bayılsa ertesi bölümü hemen soksan bilgisayara, adama ayran içirseler, “Breh valla, ne yaratıcı adamlar, sağ gösterip sol vurdular bak, yemin olsun cin çarpmışa döndüm, orgazmın dipsiz kuyularında sürükleniyorum şu anda” demeyecek miydin? Ekşi sözlüğe “Gördünüz mü? Ayran yaw ayran, işte ben zeka diye buna derim, zaten Benjamin Linus Türkçe biliyordu” diye haykırmayacak mıydın göklere…

Şimdi adamlar 6 sene sonunda herkesi ekranın başına bağlamışlar, final sezonunda hiçbir şeyi açıklamamışlar. Neyi açıklayacaklardı. Endüstri bu endüstri. Açıklayacakları tek şey var, “Arkadaşlar biz bu kadar kar ettik, John Locke sözleşmesi gereği şu kadar para aldı, Claire aldığı bütün parayı Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağışladı, Hugo Mudurnu’ya ortak oldu, biz reklamlardan şu kadar para kazandık, mutluyuz mesuduz işte, haydi kalın sağlıcakla” diyebilirler. Daha ne desinler. “Arkadaşlar biz dizide neler oldu, neler bitti, kim neden öldü, kim neden bitti, kara duman ne, Hugo kaç kilo, Kate neden akıllı uslu doktor yerine piç Sawyer’ı tercih etti, Charles Widmor’un yanında çalışanların sigortası tam yatıyor mu? Her şeyin cevabını vereceğiz!”mi dedi bu adamlar. Dizide ne olduysa onları zaten bu son sezonda makul makul anlatıyordu. Ne diyeceklerdi? Hayatın anlamını mı sunacaktı sana? Ayrıca JJ Abrahms yeni kooperatife girmiş, filmini yapmadan bırakmam bu Lost’u demiş…

Ben sana söyleyeyim hayatın anlamını: 42! Şahane değil mi?

10 yorum:

  1. en azından finali yanlış anlamamışsın. sözlüğün yarısı hepsinin baştan ölü olduğunu sanıyor.

    YanıtlaSil
  2. hatta yarısı değil yüzde 90 ı. nerenizle izliyosunuz finali kardeşim

    YanıtlaSil
  3. Sevgili yazar arkadaş. Sana kibarca "bsg" demek istiyorum. Ben bu dizi henüz ilk sezonu yeni tamamlamışken başladım izlemeye. 2. ve 3. sezonun bazı bölümlerinde sıkılmış olsam da kimi bölümlerde oha dedim, hele ki sezon finallerinde orgazmın doruklarına ulaştım. O yüzden öyle üst üste izlemekle bir alakası olmadığına eminim. Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  4. finali hani organıyla takip ediyorlar bilmiyorum ama nedense "6. his" durumu yaşandığınayemin edecekler neredeyse. oysa ki çok güzel toparladıkları güzel bir final olmuş. seyirciler olarak biz büyük beklentiler içine girdik, kaba etimizden teoriler uydurduk sonra niye açıklamıyorlar dedik. yahu senaristler "evet kardiş o twaret heykeli ve urartular zaman makinasıyla gelip inşaat etmişler bunu açıklicaz" dedi mi? demedi. peki teorilere çok kafayı takmamış biri olarak tatmin oldum mu? oldum. yüzeysel miyim? olabilir :)

    YanıtlaSil
  5. yarattıkları bütün evren (dharmadır, zamanda yolculuktur, jacobtır vs.) diziyi uzatıp daha çok para kazanmak uğruna yapılan planlı bir ticari hamleydi bana göre. bir nevi izleyiciyi kandırmış oldular "hepsi mantıklı bir şekilde açıklanacak" diye. dolayısıyla bu finalden sonra haklı olarak insanlarda "bunun için mi izledim" düşüncesi oluştu.

    YanıtlaSil
  6. @Ayberk Olgay;
    İşte ben de tam onu diyordum. Bir grup insanın, ki bu zaman zaman ben de olabilirim, sadece bir dönem üst üste izledikleri için bu tarz muhasebelere girmiş olduklarını söylüyorum ben de. sanırım beni yanlış anladın. dizi güzel ya da kötü, ama bence baştaki problem buydu. insanlar "eee! şimdi bu mu oldu yani, biz bir hafta boşuna mı bekledik." dediler, ki sen de buna şahit olmuşsundur eminim. eğer olmadıysan namaste...

    YanıtlaSil
  7. Finalden tatmin olanlar ilk üç sezonu nereleriyle izlediler merak ediyorum. "Lost"u "Lost" yapan hiç bir şeye cevap verilmedi ki a.k...
    Bir uçak adaya düşer. Sağ kurtulanlar adada doğaüstü olaylar tecrübe etmeye başlarlar. Kısa sürede yalnız olmadıklarını keşfederler. Ada, sahip olduğu sırların yanı sıra, anlamsızca diziye katılan veya anlamsızca diziden çıkan bir sürü ilginç karaktere ve ne işe yaradığı belli olmayan hayat ışığına da ev sahipliği yapmaktadır. "Açıklanamayan" pek çok olaydan sonra, ada sakinlerinin bir kısmı adadan ayrılır, bir kısmı kalır. Ama neticede yıllar sonra hepsi ölmüştür. Ölenlerin bir kısmı da öbür tarafta karşılaşır... "Açıklanamayan" pek çok olay da açıklanamadan kalır. Çünkü senaristler son sezonu, daha önceki ikisinde sıçtıklarını sıvamakla geçirmişlerdir. Diziyi öyle dağıtmışlardır ki artık toparlamak imkansızdır. Onlar da, dizinin son bölümünde dayarlar romantizmi, basarlar duyguyu. Yer misin yemez misin, yer misin yemez misin?... Birileri de yer...

    Böyle bir finalin son sahnesinde Candan Erçetin'den "Yalan" çalmalıydı.

    NOT: "Dizi finali"nin "dizi kurgu"sunu toparladığını iddia eden kuş beyinlilere, final bölümünde aldıkları cevabın, son sezon dışında nereye oturduğunu sormak istiyorum.

    YanıtlaSil
  8. evet lan herifler para kazandı, biz de mal gibi seyrettik.. esas olay buydu.. vaaav... süper bi dizymişsin sen lost bambaşkaymışsın sen de blogçu şahıs...

    YanıtlaSil
  9. tatlı bir anı kaldı geriye, çok kasmayın bence. Rahat olun, izlediniz kayboldu bitti. Flashforward iyi diyorlar :)

    YanıtlaSil
  10. Ben finali begenmedim. Diziyi Subatta izlemeye basladim ve 4 ayda (bazi gunler 7-8 bolum arka arkaya) izleyip bitirdim. Bence ilk 3 sezon iyiydi, 4-5 fena diildi, 6 uzatmalar seklinde gecti..

    Aslinda finalde birsey aciklamayacaklari bence belliydi. Cunku bence hakkaten biraz fazla dagildiydi konu: once dharma, sonra charles, sonra ricardos, sonra jacob ve yeni john locke.

    daha once (hangi sezon hatirlamiyorum) "biz oluyuz" diyen bazi karakterler vardi, o yuzden de cok sasirmadim.

    ama begenmedigim 2 seyi soylemek istiyorum..

    1) en son kilisede "olenlerin" hepsi vardi, charles widmore herhalde olmedigi icin yoktu - ama emin olamiyorum? gerci Penny de olmemisti bildigim kadariyla ama herhalde Desmond'un botunda onun olumu sonrasi acliktan falan oldu herhalde?

    2) daha once kara-duman Locke'a kursunlar islemiyordu. hatta bu bolumde de Kate'e "save your bullets" gibisinden biseyler soylediydi yine kursunlar islemezken.. 5 dakka sonra bir kursunla nasil oldurebilirsin ki? kisacasi, hollywood "kotuler kaybeder" dedi bir kez daha..

    YanıtlaSil