4 Ocak 2010 Pazartesi

Oh Canıma Değsin!

"Allahınızdan bulun!", "Oh canıma değsin!", "Bana gelen sana gelsin!", "Beter ol!" ve daha niceleri...

Bu ünlemlerin, deyimlerin, cümleciklerin dilimiz dışındaki dillerde karşılığı var mıdır? Vardır elbette, ama bizim kadar kullananı var mıdır? Bilmiyorum...

Zaten işsizliğin verdiği hezeyanla depresyon denen melun canavar ile kolkola yürür olmuşum. Çok yakındır; yirmi saniyede bir korna çalan minibüslere Suadiye parası uzatıp, Erenköy'de inmem ve Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne kaydımı yaptırmam... Çok yakındır eczaneye girip, "İyi günler, acaba benim için neleriniz var?" diye sormam...

Beni tutan bir kaç kişi ve bir kaç şey var şu durumumda... İşsizlik hakikaten zor bir işmiş. Bu ironi dolu cümleden sonra bu yazının konusunun işsizlik olmadığını söyleyeyim ve rahatlayın hepiniz.

Sevgili Romalılar... Beni biraz olsun sevindiren, beynimde biraz daha serotonin salgılanmasına yardımcı olan, placebo etkisi de olabilir, madde sigara...
Kötü huyum yoktur fazla; hani derler ya, "kumarı yok, ara sıra içki içer, karıda kızda gözü yoktur bizim oğlanın" öyle kıtıpiyöz bir tipim aslında... Tamam içki kısmında o ara ve sıraların aralarındaki sıkı fıkılık iyice artmış şekilde gözlemlenebilir tarafımda fakat kumarı hakikaten oynamam, karıda kızda da nedense gözüm yoktur. Özüne bakarsanız, övünmek gibi olmasın iyice biriyimdir ha! Öyle mahalle aralarında milleti bıçaklamadığım gibi, sicilimde kafasını keserek gitar çantasına koyduğum biri de yoktur. Kalpazanlık deseniz, onu uzun zaman önce deneyip bıraktım. Çok sevdiğim büyükbabamın resmini 100 liranın üzerine basında anında anladılar, öyle salıverdiler beni arkamdan gülerek. Uyuşturucu deseniz, zerre haz etmem, haz edeni de bir an evvel kıyımdan yöremden uzaklaştırmak isterim.
Ara sıra küfrederim... Bir de siyasete bulaşmışlığım vardır zamanında, hala daha ucundan uğraşırım... Ha bir de yalan söylemem...

Yani en kötü huyum sigaramdır, dal dal içerim sigaramı. Gözüm dolar, ciğerim boşalır yine içerim...

Biraz önce bakkala uğradım, sigaraya zam gelmiş...

Bakkalda konuşuyor birileri kendi aralarında, ben de alelade bir müşteriyim o sırada orada. "Vay vicdansızlar, hem de 1,2 lira mı zam yapmışlar?" dedim. Gençlerden biri "Sorma abi ya, hakikaten vicdansızlar!" dedi. "Hakikaten öyle ama, bu kadar da olmaz" dedim. Muhabbet koyulaşacak, çıkış cümlesi bulamayacağım diye de korkuyorum bir yandan ama ne diyeyim şimdi, bu zalimlik, bu gaddarlık, bu vandallık karşısında suskun mu durayım. Halkın arasından bir devrim mücadelesi bile başlatabilirim, kendimde bu gücü görüyorum konu sigara olduğunda. O esnada gene bakkalda varolan ve on saniye önce benimle diyaloğa girmiş çocuğun kız arkadaşı olduğunu tahmin ettiğim bayan arkadaş (bayan arkadaş nedir ya?) hem bana hem mevzu bahis çocuğa dönerek "Oh canıma değsin!" dedi...

Hani biraz önce kötü yanlarımı sayıyordum ya sevgili Galyalılar... Benim içimde şiddetten eser yoktur. Ben kelebek adamıyım, ben ağaç dikeyim, çiçek ekeyim, bana vurulan yumruğa öbür yanağımı çevireyim... ama ne bileyim işsizlik baskısının verdiği bir asabiyet midir, soğukta kafama taktığım bereden dolayı beynim mi süblimleşmiş bilemiyorum şu günlerde... O kızı verseler elime yerle yeksan edeceğim.

Allahtan imdadıma erkek arkadaşı olduğunu düşündüğüm çocuk yetişti: "Ne diyorsun sen kızım ya, para bizim paramız, sana ne oluyor?" dedi...

Tarz yanlış, gidiş yolu zaten yanlış; bir sınav kağıdında olsa not alamaz çocukcağız ama orada biraz olsun beni rahatlattı ufak bir SSRI etkisi oldu.

Çıktım bakkaldan bu sigarayı ne kadar daha kullanmam gerektiğini hesaplıyorum, bir yandan da milletimizi düşünüyorum...

Sigaraya ve içkiye gelen zamlardan sonra "Beter olun" diye beddua eden siz sayın Californialılar... Metrobüse zam geldiğinde hepimiz ayaklanalım, köprülere zam geldiğinde hepimiz hükümete küfredelim, çaya, suya, şekere, una, ekmeğe, köseleye, pinpon topuna zam geldiğinde ışıklarımızı hep beraber açıp kapayalım ama sigara ve alkole zam geldiğinde biz "Beter olalım"

Olmayacağım... azıcık paramı sigaraya içkiye yatıracağım, bu arada iş bulursam, ağırlığımca içmeye, kanser olana kadar sigara içmeye devam edeceğim, desteklediğim sigara yasağını delmek için elimden geleni yapacağım, gerekirse ceza ödeyeceğim. Önüme gelene şarabımdan sunacağım, alkolle tanışmamış bünyeleri zehirleyeceğim, bu da buradan duyurum olsun... Nesiniz siz? Sınav mısınız?

Şimdi bir kadeh şarabımı açtım (zamlı) bir de sigara yaktım (zamlı) sorf zamlı olduğu çin daha tatlı sarhoş ediyor. Her gün içeceğim: Sizden daha kısa sürede kurtulmak için, daha kısa sürede sizi unutmak için, coşmak için...

Aklıma Ömer Hayyam geliyor
Şarap ne zaman coşturur içenleri?
Pazar, pazartesi, salı, çarşamba, perşembe...
Bir de cuma, cumartesi günleri...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder