4 Ocak 2010 Pazartesi

Mp3 İndirenler İzlensin!

Başlıktaki güzide aforizma biricik özgürlük mücahiti Bono'ya ait.
Tepki toplayan yazısında Bono şöyle demiş:

“Bant genişliğindeki teknolojik gelişme, pek yakında “24” dizisinin tüm bir sezonunu sadece 24 saniyede indirmemize olanak verecek. Müzik sanayiinin son 10 yılına baktığımızda, dosya paylaşımının incittiği tek kesim yaratıcılar... Kazanan ise müzik sanayiinin zararını kar hanesine yazan servis sağlayıcılardır.”

Geri döneceğim Bono, ama nasıl devam ettiğini de anlatalım, argümana davet ediyorum siz sayın okuyucuları:

“ABD’nin çocuk pornosu trafiğini izleyerek bunu durdurmada çok başarılı sonuçlar aldığını biliyoruz. Çin de çevrimiçi muhalefeti engellemek için aynı yöntemleri alçakça kullanıyor. Bunlar internetteki içeriğin teknolojik olarak takip edilebildiğinin kanıtı.”

Bono kendin ve dostlarını bir yaratıcı olarak göstererek (tamam buraya kesin bir itirazım yok) zedelendiğinden bahsediyor. İnsanların eşitliği için G8 zirvelerinde konuşan Bono'nun "zedelenme" dediği ise parasal kayıp.


Sevgili Bono (açık mektup)
Her ne kadar beğenmesek, her ne kadar sevmesek de (ki sevenimiz vardır) porno sektörü de bir yaratım işidir ve bunu da sanat olarak gören insanlar vardır, kastettiğin elbette ki bu değil biliyorum ama kendi yaratımında sadece parasal zararının karşılanabilmesi için bir porno kıyası yapman abesle iştigal olmuş birincisi bunu bil.

İkincisi, her koşulda internetin izlenmesini sağlamak için çocuk pornolarını tartışmada ön plana sunmak artık çocuk pornolarının sitelerinin adresini vermek kadar hedef gösterir niteliğe büründü. Çocuk pornoları yapan ya da yayanların reklama ihtiyacı olsaymış sen ve senin gibiler bunu iyi başaracakmışsınız.

Parasal zararınıza gelince. 6 Eylül'de düzenleyeceğiniz İstanbul konserinin biletlerini bir yıl önceden satışa çıkardınız lan!
Tamam Türk halkı olarak sana söz verelim, anamız üzerine yemin edelim "Bir daha mp3 indirmeyeceğiz Bono abi" diyelim; konseri Taksim Meydanı'nda beleşe yapar mısın?
Biz Türk halkı olarak mert yürekliyizdir Bono'cuğum. Ama sen öyle değilmişsin, bütün İrlandalıları tenzih ederim...

Bir Southpark bölümünde vardı; Cartman, Eric falan dalmışlar Napster'a falan deli gibi mp3 ve film indiriyorlar. FBI bunları yakalıyor, bir ajan "Bakın sizin indirdiğiniz Mp3 yüzünden neler oluyor" diye sanatçıların evlerini dolaştırıyor.
"Bakın sizin yüzünüzden Britney Spears uçağını altın kaplatacaktı yarım kaldı, Lars Ulrich kapalı okyanus yaptıracaktı, açık kaldı..." gibi ironi yapıyordu.

Ah benim sevgili can dostum, özgürlük mücahiti, teraslarda klip çekeceğim diye polisle kavga eden Bono'cuğum (teras klibi The Beatles'ten araktır)
Ah benim We are the World tadında takılıp tüm insanlığı barışa, eşitliğe yönlendirmeye çalışan Bono'cuk, her insan sevgilisine One şarkısını söyler, With or Without you neredeyse rock gençliğinin ulusal marşı olmuştur. En sevdiğim klip bile olmuştur benim Window In The Sky ama bunu yapmayacaktın arkadaşım, bunu yapmayacaktın benim özgürlük mücahitim.

Bir de Çin'in muhalefeti engellemek için yaptığı engellemeleri öne sürmüşsün ya örnek olarak... "Alçakça" sıfatını kullanıyorsun baştan günahlarını affettirmek için ama yemezler Bono... Kuzey Kore örneği verseydin ya; orada internet yok...

Hiç uğraşma Çin (kendileri devlet kapitalizmi ile yönetilmektedir) örneği vereceğim diye. Gel bak bizim burada Binali Yıldırım diye bir adam var, öyle güzel yapıyor ki bu işleri. Bütün siteler kapalı. Biz sana onu bedelsiz verelim, maaşını da biz ödeyelim buradan, o senin için interneti yasaklasın tüm dostlarına.

Ulan biz burada Youtube'a gireceğiz ve U2 dinleyeceğiz diye; DNS numarası yok püsür denemekten hepimiz değme hackerlara taş çıkartır olduk, şimdi sen internetimizi takip ettireceksin... 6 Eylül'de senin konserine gelirsem, aha buraya yazıyorum, gelirsem en terbiyesizin çocuğu olayım sayın Bonocan. Sinirlendirdin beni ya, dışarıda fırtına var zaten...

Orjinal iki üç tane U2 cd'si vardı evde, şimdi evdeki İrlanda viskisini üzerilerine döküp yakacağım cdleri. Hey Bono'ya bak sen ya... İki güne "Beni yanlış anladınız" dersen şart olsun terlikle bekliyorum seni Taksim'de...

3 yorum:

  1. Ulan bir de okusa tam olacak. Nefis olmuş, ben de düşünüyodum bu adam ile ilgili yazmayı ama agresifleşeceğimden korktum, ama ellerine sağlık. ohhh, yüreğime serin sular serpildi, şu bono ve tahvil piyasalarının coştuğu şu dönemde...

    YanıtlaSil
  2. yazdıklarının her bir harfine %100 katılıyorum
    Bende hiç U2 albümü olmadı.
    Bilgisarımda 1 tane mp3'u var. One isimli parçası.
    Eğer bono mutlu olacaksa onu da silerim; dinlemeyeli 8 sene oldu nerdeyse...

    YanıtlaSil
  3. Çok esprili bir yazı olmuş, cok farklı yerlerden farklı göndermeler yapmışssın ama verdiğin örneklerle işin özünden biraz kopmussun gibi geldi bana.

    YanıtlaSil